26 Haziran 2015 Cuma

Okuma Etkinligi - 5 || Karmakarısık - Emma Chase | Playlist



Karmakarışık için hazırladığımız küçük playlistimizi görmeye ne dersiniz? :)
O halde buyurun. :D




Avril Lavigne - Give You What You Like





Selena Gomez - The Heart Wants What It Wants


 

Taylor Swift - Blank Space





Ed Sheeran - Thinking Out Loud





Bruno Mars - Just The Way You Are 



Okuma Etkinligi - 5 || Karmakarısık - Emma Chase | Yorum




Zengin, yakışıklı ve kendini beğenmiş Drew Evans ile güzel, zeki ve hırslı Katherine Brooks buluştuğunda işlerin karmakarışık hale gelmesi şaşılacak bir şey değildir.


Drew Evans'ın işi, milyon dolarlık anlaşmalar yapmak ve New York'un en güzel kadınlarını tek bir gülümsemeyle baştan çıkartmaktır. Peki, öyleyse neden yedi gündür evden dışarı çıkmıyor? Neden mahvolmuş, sefil bir halde ve depresyonda? Ona sorduğunuzda size sebebinin grip olduğunu söyleyecektir fakat hepimiz bunun doğru olmadığını biliyoruz.

Katherine Brooks, Drew'un babasının yatırım bankacılığı firmasında işe başladığı anda gösterişli playboyun hayatındaki her alanın bir karmaşaya sürüklenmesine sebep olmuştur. Profesyonel alandaki yarışları Drew'un cesaretini kırıyor, Katherine'e karşı hissettiği çekim dikkatini dağıtıyor ve onu yatağa atma girişimlerindeki başarısızlığı ise tamamen sinirlerini bozuyordur.

Nasıl oluyordu da kadının biri çıkıyor ve ağzı iyi laf yapan çapkın bir adamı mahvolmuş, umutsuz biri haline getirebiliyordu? Hayatta asla sahip olmak istemediği tek şeyi gerçekleştirerek.

'Karmakarışık' dünyada en çok kullanılan kitap sitesi Goodreads'de yapılan oylamalar sonucu 2014'ün en iyi çıkış yapan kitabı seçilmiştir.



YORUM:

Herkese kocaman merhaba! :)
Yepyeni bir okuma etkinliği ile karşınızdayız. Ve bu kitap muhteşem, muhteşem, muhteşemdi!
Drew'a aşık olmaya hazır mısınız? Bence kitabı okumadan önce soğuk bir su içip öyle başlayın. Çünkü okurken Drew, nefessiz kalmanıza neden olacak. :D

Kitap birkaç ay sonrasından başlıyor. Yani olaylar olup bittikten sonra.
Drew'u bitik bir halde, yatağında yatan perişan bir adam olarak görüyoruz. Peki bu denli umursamaz ve kafasına hiçbir şeyi takmayan adama ne oldu da bu hale geldi?
İşte bu sorunun cevabını ileri ki sayfaları okuduktan sonra anlayacaksınız.

Ve hooop 5 ay öncesine gidiyor ve Drew'un yaşadığı muazzam olaylara şahit oluyoruz. Yakışıklı, zengin ve bir hayli kendini beğenmiş olan karakterimiz Drew, genelde tek gecelik ilişkiler yaşıyor. Genelde hiçbir kadınla ciddi düşünmeyen bir tip. Ancak bir gün Kate adında esmer bir güzelle tanışınca eski Drew gidiyor, yerine bambaşka bir adam geliyor. Neden mi? Çünkü Drew o kadına tutuluyor. Yani aşık oluyor ama bunu fark etmesi biraz gecikiyor diyebiliriz. Söylemeden geçemeyeceğim, bunu fark ettiği an da gerçekten tuhaftı. :D

Onun dışında kitaptaki diğer karakterler de çok tatlıydı. Özellikle Alexandra'nın (Yani Bayan Kaltak) kızı Mackenzie'yi de çok sevdim. O ne kadar şeker bir kızdı öyle? Ah, bir de o kumbara fikri de çok hoşuma gitti. Çok zekiceydi. :))

Evet, kitabı beğendim! Eğlenceli, romantik ve heyecanlı bir kitaptı. Diğer karakterlerin hikayesini de çok merak ediyorum. Umarım çevirileri uzun sürmez. :)
Özetle söyleyeceğim tek şey, eğlenceli bir şeyler arıyorsanız bu kitabı alıp okuyun. Pişman olmayacağınızdan eminim. :D





17 Haziran 2015 Çarşamba

Necdet Akkan | Hayallerim Ruhumu Öpüyordu || Yorum





Hayallerim Ruhumu Öpüyordu yürekleri sımsıcak ısıtıp gözyaşların akmasına neden olacak duygu yüklü bir aşk hikayesi! 

Sevgili Necdet Akkan’ın güçlü kalemi ile hala tanışmadıysanız çok geç kaldınız benden söylemesi.  

Öncelikle yorumuma geçmeden önce kitap hakkında biraz bilgi sahibi olun isterim. :)

O yüzden buyurun arka kapak tanıtımına. :)


ARKA KAPAK:

Kalabalıklar içerisinde yalnızlığı seçmeyi, artık bir mükafat gibi değerlendirmeye başlamıştı Kerem. Görünüşte yalnızdı ama onun yıldız dostları vardı 'Çatıyuva'sında. Geceleri gözkyüzündeki yıldızlarla adeta arkadaş olmuştu. Hatta 'bana yaşadığımız dünyanın tümden bir düş olmadığını kim ispat edebilir' sözlerini kendi kendine vurgularcasına. Ta ki uzaklardan gelen Isabel ilginç bir şekilde hayatına girene kadar.

Karşı konulamayan bir tutkuyla Isabel'e bağlanan Kerem, Isabel'in aşkına karşılık verip vermediğini bir türlü çözememektedir. Her şey bitti dediği anda, Isabel'in kendisinden kopmak istemeyişi ise Kerem için apayrı bir muammadır.

Bu tuhaf hikayenin yol alışıyla sonunda öyle bir sır ortaya çıkacaktır ki, ortaya çıkan bu sürpriz olgu karşısında, hikayeyi okuyarak eşlik edenler tekrar tekrar düşünecekler ve yüreklerinin atışlarını çok farklı hissedeceklerdir.
(Tanıtım Bülteninden)



YORUMUM:



Öyle güzel, öyle duygu yüklü bir kitaptı ki... Elimden hiç bırakmak istemedim. Her iki karaktere de  apayrı aşık oldum. Isabel gibi yürekli bir kadın var mı bu dünyada? Ya da Kerem gibi böylesine güzel seven adam var mı? İki karakter de beni benden aldı. İkisi de canımdan bir parça oldu diyebilirim. Yazar karakterleri o kadar içten, o kadar samimi yazmış ki, kısa sürede onlara alışıyor ve kitap bittiğinde koca bir boşluğa düşüyorsunuz. İşte ben de tam anlamıyla o koca boşluğun içerisindeyim. Kitap bitti ama ben yeniden, yeniden ve yeniden okuyabilirim. Yüreğime o denli işledi çünkü.

Ah, her cümlesine, her kelimesine aşık olduğum bu güzel kitap... Sevgili Necdet Akkan harikalar yaratmış. O can alıcı, yüreğin en derinlerine işleyip belleğime kazınan cümleleriyle beni kalbimin en hassas köşesinden vurdu yazarımız.

Kitaba aşık mı oldum? Evet, hem de nasıl!

Bu kitabı ikinci okuyuşum ve dürüst olmak gerekirse ikinci okuyuşumda kitaba olan bağlılığım daha çok arttı. Düşünerek, Isabel'i ve Kerem'i anlayarak okudum bu defa. İlk okuyuşumda Isabel'e yaptığından ötürü kızdım belki. Ama ikinci kez okuduğumda onu daha iyi anladım. O güzel yüreğine ve 'sonsuz' aşkına hayran kaldım. Bir kadın ancak bu kadar güzel sevebilir. Ancak bu kadar yürekli olabilir.

Peki ya Kerem'e ne demeli? Kim Kerem gibi sevebilir ki? Kim Kerem gibi bu denli duygu yüklü sevebilir? Şahsen ben Kerem'i halen Isabel'den daha çok seviyor ve ona karşı yoğun duygular besliyorum. Nedenini bilmiyorum ama ben Kerem'i kendime daha yakın hissettim. Ama tabii tüm o sinir oluşlarım, Isabel'in tuhaflıklarına anlam veremeyişim de bazı gerçekleri öğrenince buhar olup gitti ve ben bir anda yumuşadım. O anda da ben de film koptu zaten. Bir de bakmışım ki, hiç farkında bile olmadan yanaklarımdan yaşlar süzülüp gidiyor birer birer. Bu benim için çok çoooook önemli bir durum. Neden mi? Çünkü ben kolay kolay bir kitapta ağlamam. Ama bu kitap... Bu kitap çok başkaydı işte. Yeri ben de hep ayrıdır. Bunu her zaman, her fırsatta dile getiririm. Ve şimdi ikinci okuyuşum üzerime kalbimin en ücra yerine yerleşti. Şimdiden özlüyorum Kerem'i de, Isabel'i de... Uzun süre aklımdan çıkmayacaklar sanırım. Çünkü ben de kalıcı bir iz bırakan kitaplardan oldu Hayallerim Ruhumu Öpüyordu. Hep hatırlayacağım. Isabel ve Kerem'in aşkı zihnimde bir yerlerde olacak hep. Buna gönülden inanıyorum. :)

Peki, o halde gelelim sevgili yazarımız Necdet Akkan'ın güzel kalemine. Öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki, herkes edebi dille yazılmış bir roman okuyamaz. Ama edebi dille yazılmış diye Hayallerim Ruhumu Öpüyordu için böyle bir düşünceye kapılmanıza gerek yok. Çünkü son derece akıcı ve sıkmayan bir kalemi var Necdet Akkan'ın. Hatta bazen o naif cümlelerin arasında kayboluyorsunuz. O satırlar adeta yüreğinize işliyor. Bu yüzden bir de gelin sevgili Necdet Akkan'ın edebi kalemiyle bir tanışın da, ne kadar da huzur vericiymiş görün! :)

Evet! Ben kitabı genel anlamda beğendim. Beğenmek mi? Beğenmek ne kelime? Ben çok çok çok sevdim bu kitabı. Benim için apayrı bir yer teşkil ediyor. Çok özel ve çok değerli. Bu yüzden hayatım boyunca kitaplığımın en güzel köşesinde saklayıp arada sayfalarına karıştıracağımdan eminim. Unutulmaz bir kitap oldu benim için. İyi ki de okumuşum, iyi ki de Necdet Akkan gibi çok özel bir yazarın kalemiyle tanışmışım diyorum. :)

Peki siz hala tanışmadınız mı? Öyleyse çok geç kaldınız, benden söylemesi. Alıp hemen okumalısınız.  Bence fazlasıyla vakit kaybediyorsunuz. Şiddetle tavsiye ediyorum!







12 Haziran 2015 Cuma

KGBT 9. Tur || Benzemez Kimse Sana || Yorum




Herkese merhaba. :)
Güzel bir kitap yorumuyla yeniden karşınızdayım. :)
Kitap Gurmeleri'nin 9. Turu "Benzemez Kimse Sana"
Yoruma geçmeden önce kitabımızla ilgili fikir edinelim ama, değil mi? :D



ARKA KAPAK:
Esme ve Dağlar… Bir kadın ve bir adam! Aşka bulaştırdılar ellerini, yüzlerini... Dokunarak ısındılar, susarak anlaştılar. Korktular, kızdılar, kapıları çarpıp kaçtılar. Hep bir yol aradılar; her yol birbirlerine çıktı. Karmakarışık oldular, kayboldular... İkisi de anlamadı; aşkla baş edilebilir miydi? Vazgeçince unutulabilir miydi? Peki hatıralar kimin emrindeydi?

"Duyarsızlıkların sığ sularına sürüklendiğimiz, hatta sürüldüğümüz, ilişkilerin peynir ekmek gibi tüketildiği şu yaşadığımız günlerde Seda Özay'ın entelektüel duyarlığını özellikle önemsiyorum. Birebir hissettiren, yer yer muzipçe gülümseten, buram buram yaşanmışlık kokan kendine özgü şiirsel anlatımını seviyorum. Ama sanırım en çok, saf aşka duyduğu saygıya saygı duyuyorum..."
-Hakan İşcen-

"Hayatın ancak hisli perdesinde göz göze gelebileceğiniz cümlelerin sahibi Seda Özay. Kaleminin ucunda, hatırlatan, yüzleştiren, sızlatan, tanıklık eden bir şeyler var hep... Kalbe yakın, unutmaya uzak... Sanatı ve edebiyatı buluşturan özel dünyasını keşfeden okuyucuların, yazdıklarından vazgeçemeyeceğine inanıyorum. Çünkü yolu aşk onun..."


YORUM:

Esme, genç bir radyocu. Dağlar ise ünlü bir psikolog. Ve bu iki gencin yolları bir radyo programında kesişiyor.

Dağlar, Esme'nin radyo programında duyduğu sesiyle kızımıza tutuluyor. Ki bu benim hoşuma giden ayrı bir unsur oldu. Bundan sonrası zaten olaylar, olaylar.... Eğer kendimi tutmazsa kesinlikle spoiler vereceğim. Ve ben kendimi şu anda spoiler vermemek için bile çooooook zor tutuyorum.

Kitabın konusu çok farklı geldi bana. Peki beğendim mi? Beğenmek ne kelime yahu! Kitap harikaydı! :)

Yani ilk defa bu türden bir kitap okudum. Eğer günümüzde hep birbirinin tekrarı olan kitapları okumaktan sıkıldıysanız, bu kitabı kesinlikle alıp okuyun derim. Çünkü çok iyi gelecek. ;)

Gelelim yazarın kalemine. Sevgili Seda Özay'ın çok güçlü bir kalemi var. Kitap da ki cümleler gereksizce uzatılmamış ve sıkmıyor. Yalın, sade ve akıcı. Bu benim çok hoşuma gitti. Zaten bir kitabın akıcılığı ve içeriğindeki o duygu yoğunluğu benim için çok önemlidir. Ve Benzemez Kimse Sana da bu fazlasıyla var. :)

Ahi bu arada. Duygu yoğunlu dedim, değil mi? Evet, evet! Kitap buram buram duygu kokuyor. Aşk kokuyor. :) Öyle ki, ben bazı sahneleri okurken kendimden geçtim. :) Yazar, duygu yoğunluğunu, karakterlerin hislerini, bana fazlasıyla verdi. Kısaca diyebilirim ki ben çok etkilendim.

Son olarak da diyorum ki.... Bu kitabı hala okumadıysanız çok şey kaybediyorsunuz. Kitaplığınızda bulunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Ve farklı bir şeyler okumak istiyorsanız eğer, bu kitap tam da size göre. ;)